• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
                                                                                                                                                                                                                     







Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.413134.5510
Euro36.357136.5028
Üyelik Girişi
SEYFETTİN KARAMIZRAK
seykarami@gmail.com
ÖĞRETMENLER GÜNÜ’NÜN ARDINDAN
29/11/2021
Yazıma başlarken tüm öğretmenlerimin “öğretmenler günü” nü yürekten
kutluyorum. Öğretmenlerimizin gön dolayısı ile kavuştuğu imkânları, müjdeleri,
iyileştirmeleri konuşmak ne kadar güzel olurdu aslında.
24 Kasım Öğretmenler Gün nedeniyle süslü konuşmalar yapıldı, şimdiye kadar
hiç gerçekleşmeyen, bundan sonra da gerçekleşmeyeceği hepimizce bilinen müjdeler
verildi. Boş umutlar dağıtıldı. Söylemler ve yemeklerde anlatılan güzel hatıralar yine
maziye ısmarlandı. Fakat öğretmenlerin gönlü yine buruk, yine hüzünlü yine sönük
geçti. Çalışma şartları ağır, bir o kadar da meşakkatli, hala istenilen, arzu edilen
düzeyde değil.
Oysa memleketin en ücra köşelerinde ayak izleri, çağlayan sularında O’nların
gözyaşı var. Her emekte, her çiçeğin nadide kokusunda, medeniyetin her hamlesinde,
karanlıkların aydınlanmasında, barışta, sevgide, insanlığın harcında öğretmenin katkısı
var.
İhtiyaç duyulduğunda köşe bucak aranan, günü geldiğinde, yere göğe
sığdırılamayan, baş tacı yapılan öğretmenlerimiz, “mevzuatlar” düzenlenirken,
iyileştirmeler söz konusu olunca, “yılın üçte birini ve günün yarısını yatarak geçiren
memur” tanımlamasıyla haksız ve yersiz yakıştırmalarla yıpratılarak literatürden
silinmektedir.
Yıllardır birçok kereler, “öğretmenin çalışma şartlarını iyileştirmek için araştırma
komisyonları” kurulmuş, devasa çalışmalar yapılarak iğneden ipliğe tüm sorunları
belirlenmiş, umut veren balonlar uçurulduktan sonra da tozlu raflara terk edilmiştir.
Geçmişteki iktidarlar, öğretmenlerin durumlarını iyileştirmeye yönelik, “bahçeli
mi, daire mi, hangi tür evde oturmak istersiniz” türünden anketler bile uygulatmış, ümit
pompalayan vaatlerde bulunmuş, sonra da hiçbir şey yapmayarak, hayal kırıklıkları
yaşatmışlardır
Anadolu’nun kuş uçmaz kervan geçmez köylerinde, bedava arsalara ferah bir
lojman yapmak çok görülmüş, öğretmenler yıllarca lojman diye tavanı bile olmayan 65
metrekarelik Amerikan tipi hücre evlere tıkılmıştır. Oturduğum için yakinen
bilmekteyim.
Öğretmenler kimi zaman da bu köylerde, suyu VC si olmayan tahtadan bozma
barakalarda kalmak zorunda bırakılmışlardır.
Yıllardır öğretmenler “ilksan” a aidat ödemektedir, fakat emekli olduklarında
umdukları katkıyı görememektedirler. İlksan, kırk yıllık hizmeti olan emekli öğretmene
tahminin çok çok altında, cüzi bir ikramiye vermektedir. Bu hizmetle ordudan veya
fabrikadan işçi olarak ayrılan birisi bu ikramiyenin birkaç katı fazlasını almaktadır.
Her kurumun sahillerde dinlenme tesisleri olduğu halde, İlksan’ın sosyal tesisleri
nerededir? Emekli olan öğretmenlerimiz tatili unutmuş, kısıtlı maaşları ile ömürlerini
öğretmenevlerinde geçirmektedir.
Görevde olanlar dâhil, emekli, hasta, şehit olan öğretmenlerimizden bazıları,
yılda bir kez, gün dolayısıyla, program gereği sembolik olarak hatırlanmakta, diğer
zamanlarda ahvali, hatırı, durumu nedir bilinmemektedir.
Öğretmenken, ilçeden köyüme dönüyordum. Bindiğim minibüste fazla yolcu var
diye, trafik polisi öğretmen olduğum için beni suçlamış, yapmadığı hakaret kalmamıştı.
Köylülerimin yanında gururumu rencide etmişti.
Emekli olan çoğu öğretmenimiz geçinemediği için mesleğine yakışmayan işlerde
çalışmak zorundadır.
Her türlü koşullarda devletimizi en ücra köylerde temsil eden, şerefli
Bayrağımızı buralarda dalgalandıran, İstiklal Marşımızı gururla, şevkle minicik

çocuklarımızın yüreklerine taşıyan vefakâr ve fedakâr öğretmenlerimizin de her birey
gibi rahat ve huzurlu ortamlarda çalışmaya ve mutlu olmaya hakkı var elbette.
Fakat ne yazık ki herkese mutluluk reçeteleri sunan, insanlığın huzuru için heba
olan öğretmenlerimiz, kendilerini rahatlatacak koşulların özlemi içindedirler.
Artık “Öğretmenler Günü”, öğretmenlerimize üzüntülerini, kırgınlıklarını
küskünlüklerini hatırlamaktan öteye gitmeli, mutluluklarına katkı sağlayan güzel
imkanlar sunmalıdır.
O’nlar senede sadece bir gün süslü laflar duymak, “değerli” ve “önemli”
olduklarını dinlemekten ziyade, her zaman ve her ortamda, karşılaştıkları olaylarda ve
muhatap alındıklarında, “gerçekten değerli ve önemli olduklarını” yaşayarak hissetmek
istiyorlar.
Bu da ancak, eğitimlerinden tutun da istihdam, maaş ve sosyal yaşantılarına
kadar, tüm sorunlarının giderilerek, her türlü iyileştirmelerin ve en iyi şekilde
yetiştirilmelerinin sağlanması ile mümkün olacaktır.
Güne adlarını vermekle değerli ve önemli kılan öğretmenlerimizi, özverili
emekleri ve yüreklerindeki hizmet aşkından ötürü kutluyorum. Emekli olanlara sağlıklı
ve mutlu bir hayat, çalışanlara işlerinde başarılar diliyor, kendime ait şiirimin iki
dörtlüğü ile yazıma son veriyorum.
Sevgiyle kalın…

ÖĞRETMENİM
Gönlün sevgi dolu, engin,
Öğrencindi, ünlü, zengin,
Pırlantasın, yok ki dengin.
Kırılsan da, düşsen eğer,
Yitirmez ki, elmas değer.
Hizmetlerin, hep yüz akın,
Bilmezlerse, şaşma sakın,
Hüzünlenme, vakar takın.
Anlayacak, her kes, bakın;
Doğacak gün, elbet yakın.


253 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

RAMAZANIN GÜZELLİKLERİ - 24/03/2024
“Gerçek oruç, sadece yiyip içmeyi değil, boş ve hayasızca sözleri de terk ederek tutulan oruçtur.” [Hakim]
BATI NIN UTANÇ DOLU GEÇMİŞİ - 24/12/2023
Gazze’de yaşanan insanlık dışı soykırım sahnelerini ilk izlediğimizde, önce şaşırdık...
BABALAR GÜNÜ ÜZERİNE - 14/06/2022
“Baba olduktan sonra göreceksiniz ki, kendi mutluluğunuzdan çok, çocuğunuzun mutluluğu ile mutlu olabilirsiniz.” Balzac
ONBİR AYIN SULTANI - 25/04/2022
“Gerçek oruç, sadece yiyip içmeyi değil, boş ve hayasızca sözleri de terk ederek tutulan oruçtur.” [Hakim]
ÇANAKKALE GERÇEK BİR DESTANDIR - 29/03/2022
Tarihte iz bırakan bazı olaylar hüzünlüdür, acılarımızı depreştirir.
ANNE BABALAR ÇOCUKLARINIZA SAHİP ÇIKINIZ - 03/03/2022
Çocukların nasihatten çok, iyi örneğe ihtiyaçları vardır. Joseph Joubert "Çocuğunuzu anlayabilmeniz için, onu kendine özgü gelişim biçimi içinde, bir bütün olarak görebilmeniz gerekir
ÇOCUK EĞİTİMİNDE SEVGİNİN YERİ - 06/11/2021
Eğitim, hayata ve topluma intibak edebilmenin ortak adıdır. Yeni doğan çocuğun beslenmeye alıştırılması, denilebilir ki, insan neslinin eğitimle tanıştığı ilk somut anlardır.
DERS KİTAPLARI ÇIKMAZI - 18/09/2021
Okullar “Yüz Yüze Eğitim” e açıldı. Veliler, öğrenciler, öğretmenler ve yöneticiler mutlu.
OKULLARIN AÇILIŞ MÜJDESİ-1- - 27/08/2021
Eğitim, insan yaşamında önemli bir olgudur. Günümüzde, hem kişinin mutluluğu hem de ulusun geleceği ve refahı bakımından özel bir önem taşımaktadır.
 Devamı