Uzmanlar, kiracıları binaların hasar raporlarını dikkatle incelemeleri konusunda uyarıyor.
6 Şubat depremlerinin ardından birçok binanın yıkıldığı veya kullanılamaz hale geldiği bölgelerde, kiracılar için binaların hasar durumu önemli bir öncelik haline geldi.
Avukat Müslime Hacı, kira sözleşmesi yapmadan önce evin hasar raporunun mutlaka kontrol edilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Hasar raporunu incelemek, ileride hasar kaynaklı tahliye tazminatlarına karşı koruyucu bir önlem olacaktır" dedi.
Avukat Müslime Hacı, yapılarda riskli yapı tespiti sonrası itiraz hakkının bulunduğunu belirtti. 6306 sayılı Kanun'a göre, riskli yapı kavramı ekonomik ömrünü tamamlamış veya yıkılma ya da ağır hasar riski taşıyan yapılar olarak tanımlanıyor. Hacı, "Bir yapının riskli olup olmadığının belirlenmesi, bu teknik veriler doğrultusunda yapılmalı" dedi.
Riskli yapı tespiti sonrasında itiraz edilebileceğini vurgulayan Hacı, bu sürecin dikkatle takip edilmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, kiracılar ve sınırlı ayni hak sahiplerinin riskli yapı tespiti başvurusu yapamayacağını, bu başvurunun malikler veya kentsel dönüşüm idaresi tarafından gerçekleştirilebileceğini söyledi.
Hacı, riskli yapı tespiti sonrası itiraz süresinin önemine dikkat çekerek, maliklerin tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde itiraz etmeleri gerektiğini belirtti. Kiracıların, kira yardımı alabilmek için adres değişikliği yapmaları ve en geç binanın yıkım tarihinden itibaren bir yıl içinde başvuruda bulunmaları gerektiğini ekledi.
Sözleşme sonrasında hasarlı bir evin tahliyesi durumunda tazminat yolunun açık olduğunu belirten Hacı, kiracıların hasar tespit tutanağı ve kira sözleşmesi ile Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne başvuru yapabileceklerini söyledi. Deprem sonrasında kiracılara, kira sözleşmesi yapmadan önce evin hasar raporunu kontrol etmeleri önerisinde bulundu. Bu adımların, olası mağduriyetleri en aza indirebileceğini ifade etti.