Takvimler 17 Ağustos 1999’u gösteriyordu. Sabaha karşı saat 03:02’de Türkiye bir kez daha felaket haberi ile sarsılmıştı. Ama bu kez oluşan felaket şu ana kadar görülmüş ve yaşanmış olan acıların en büyüğüydü.
Ve bugün 17 Ağustos 2023. Bu coğrafyanın yaşadığı en büyük, en korkunç deprem felaketinin 24. Yıl dönümü...
16 Ağustos 1999 Pazartesi gecesini, 17 Ağustos 1999 Salı gününe bağlayan gece saat 03:02’de, Gölcük merkezli 7,4 şiddetindeki büyük depremle sarsıldığımız o günün üzerinden yıllar geçti, ülke olarak da bu felaketin acısını çok yaşadık.
Bölgemizin ve ülkemizin bir deprem ülkesi olduğu gerçeği daha sonra defalarca tokat gibi yüzümüzde patladı.
Ben mimarlık, kentsel dönüşüm ve gelişim eğitimleri alan, memleketimde ve pek çok yabancı ülkede binlerce konut inşa etmiş bir inşaatçı olarak üzülerek ifade etmeliyim ki; bölgemizde ve ülkemizde muhakkak yeni depremler yaşayacağız ve maalesef buna hazır değiliz.
Herkesin depremlere hazır olması, herkesin sağlıklı ve sağlam konutlarda yaşaması gerekiyor. Bu vatandaşlık hakkı.
Bu topraklarda büyümüş, ekmeğini bu topraklardan kazanmış bir İzmitçocuğu olarak; deprem konusundaki deneyimlerimi aktarmak, bilgi birikimim ile üzerime düşeni yapmak adına kolları sıvayacağım.
Kocaeli olası depreme ne kadar hazır? Vatandaş olarak hepimiz aynı bilinçle bu soruyu kendimize de sormalıyız. Yarın öbür gün “eyvah” dememek için deprem gerçekliğine uygun olarak Kocaeli’mizi, kendi yaşamımızı ve ailelerimizi güvence altına almaya çalışmalıyız. Depremler; anaları, babaları, evlatları, sevenleri, arkadaşları, dostları özetle canları mahzun bırakamasın artık diye elimizi taşın altına koyma zamanı gelmiştir. Bu nedenle de denetleyici olabilmek adına tüm samimiyetimle İzmit Beledi Başkanlığı’na aday olmayı düşünüyorum.
Deprem affetmiyor. Biz şimdi yeni depremler beklerken bile gerekli önlemleri almıyoruz. Bugün büyük Marmara depreminin 24. Yıl dönümü. “Son olsun” diye dua ediyoruz ama olmayacağını bile bile bekliyoruz. Yeniden böyle büyük felaketler ve acılar yaşamamak için hepimizin çok bilinçli olması ve biran önce harekete geçmesi gerekiyor.
Deprem gerçeğinin yıkıcı ve tahrip edici etkilerini; sağlıklı, planlı kentleşme, bilinçlendirme ve farkındalık eğitimleri, yapı ve inşaat endüstrisinin tüm bileşenlerinin teknik ve vicdani sorumluluğunu yerine getirmekle en aza indirebiliriz. Dolayısıyla deprem değil, tedbirsizlik öldürür.
Bu duygu ve düşüncelerle 17 Ağustos 1999 depreminde hayatını kaybeden tüm hemşerilerimizin acı kaybını yüreğimizde hissederken, bir kez daha rahmetle anıyor, depremde yakınlarını kaybeden vatandaşlarımıza ve milletimize baş sağlığı diliyorum.
Saygılarımla.
YALÇIN ELDOĞAN
ELYAPI ŞİRKETLER GRUBU
YÖNETİM KURULU BAŞKANI