Kartepe’de Bir Kocaeli Meselesi Olarak Çelikhane ve Haddehane Tesisi Bilenler mutlaka vardır. Yıldız Demir Çelik Sanayi A.Ş. tarafından Kartepe’deki Uzunbey Mahallesinde 240.635 m2 alanı kapsayan bir Çelikhane ve Haddehane tesisi kurulmak isteniyor. Bu tesisin kurulumu için ÇED (Çevre Etki Değerlendirme) Raporu süreci devam ediyor. Projenin içeriği ile ilgili yeterince bilgi sahibi olunmadığını ve halkın yeterince bilgilendirilmediğini görerek ÇED raporunu baştan sona inceledim. Projenin neler getirip neler götüreceğini ÇED Raporundan edindiğim bilgileri kullanarak sizlerle paylaşmak istedim. Çünkü bu projenin çevre etkileri hem Kartepe’yi hem de Kocaeli’yi çok yakından ilgilendiriyor. Çelikhane ve Haddehane Tesisi’nin inşaatının 36 ay (3 yıl) süreceği, projenin ekonomik ömrünün ise 30 yıl olacağı öngörülüyor. Projenin arazi hazırlık ve inşaat aşamasında 1.000, işletme aşamasında ise 1.000 personelin istihdamının sağlanacağı, projenin yatırım bedelinin 3.000.000.000 TL olacağı belirtiliyor. Proje kapsamında 2 adet çelikhane toz tutma bacası ve 2 adet haddehane tav bacası inşa edileceği belirtiliyor. I- Proje Alanının Tamamı Ekilebilir Tarım Alanı Niteliğinde Olup 240 Dönümlük Tarım Alanı Yok Edilecek. Projenin yapılmak istediği alanının arazi örtüsünün %100’ünün (tamamının) tarımsal alanlardan oluştuğu belirtilmiştir. ÇED Raporunda Kocaeli ilindeki ekili alan büyüklüğünün 56.424,4 ha olduğu, söz konusu alanın 738,5 hektarlık kısmının proje alanının yer aldığı Kartepe ilçesine ait olduğu belirtilmiştir. 738,5 hektarlık alandan üretilen tarla ürünü miktarının ise yaklaşık 20.907,49 ton olduğu, Kocaeli genelinde ekili alanlardan 450.870,255 ton ürün elde edildiği düşünüldüğünde Kartepe ilçesinin diğer ilçelerden daha az ekili alana, dolayısıyla daha az ürün miktarına sahip olduğu belirtilmiştir. Tarımın şehrimiz ve ülkemiz için hayati öneme sahip olduğu tartışmasızdır. Böylesi önemli bir konuda Kartepe’nin ekili alanını ve ürün miktarını arttırmak yerine ekilebilir alanlarını yok ederek sanayiye dönüştürmek ne kadar mantıklıdır? Kaldı ki Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından proje ile ilgili verilen görüşte, çevrede ağırlıklı olarak yapılan tarımcılık faaliyetlerinin etkilenmemesi için tesisten kaynaklanacak emisyon, gürültü vb. olumsuz tüm çevresel faktörlere karşı gerekli önlemlerin alınması kaydıyla uygun görüleceği belirtilmiştir. Raporun geneline bakıldığında Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin bu beklentisinin karşılanıp karşılanmadığı büyük bir soru işaretidir. II- Projenin Su Ekosistemine Etkileri Yeterince Değerlendirilmiş Midir? Proje alanının içinden geçen sürekli ya da mevsimsel akışa sahip herhangi bir yüzey suyu bulunmamakta olup yaklaşık 30 m kuzeyinden Ebe Deresi yaklaşık 400 m güneyinden ve yaklaşık 350 m batısından Yirim deresi geçmektedir. Yirim Deresi Marmara Denizi’ne dökülen bir deremizdir. Marmara Denizi’ne dökülen bir dereye bu kadar yakın bir proje yapılması riskli değil midir? Proje sebebiyle Yirim deresinde oluşabilecek olası bir kirlilik durumunda Marmara Denizi’nin olumsuz etkilenmemesi için alınacak tedbirlere ilişkin ÇED Raporunda herhangi bir etki değerlendirmesi bulunmamaktadır. ÇED Raporunda, proje alanının kıta içi su temin edilen herhangi bir yüzeysel su kaynağının (baraj /gölet) koruma alanı içerisinde kalmadığının belirtilmesi ile yetinilmiştir. Oysa içme suyu amaçlı faaliyet gösteren Yuvacık’taki Kirazdere barajı projenin 11,4 km güneyinde, Sapanca gölü ise 10 km kadar doğusunda bulunmaktadır. ÇED Raporunda belirtildiği üzere Kocaeli Meteoroloji İstasyonundan elde edilen uzun yıllar esme sayılarına göre birinci derecede hâkim rüzgâr yönü SE (Güneydoğu), ikinci derecede hâkim rüzgâr yönü ESE (Doğu-Güneydoğu), üçüncü derecede hâkim rüzgâr yönü WNW (Batı-Kuzeybatı) olarak belirtilmiştir. Projeden yayılacak emisyonların (kirletici kimyasalların) kuş uçuşu mesafeye göre çok yakın konumda, rüzgâr yolu üzerinde bulunan ve ilimizin temel su ihtiyacını karşılayan Kirazdere barajı ile önemli bir ekosisteme sahip Sapanca gölü üzerindeki etkilerinin daha ciddi bir şekilde değerlendirilmesi gerektiği tartışmasızdır. Kocaeli Valiliği İl Tarım Müdürlüğü tarafından verilen görüşte özellikle sucul ekosisteme zarar vermeyecek şekilde projenin yapılması gerekliliği vurgulanmıştır. Yukarıda belirttiğim hususlar dikkate alındığından Kocaeli İl Tarım Müdürlüğünün bu hassasiyetinin karşılanıp karşılanmadığı büyük bir soru işaretidir. III- Hava Kirliliği Artacak Olup Kartepe ve Kocaeli İklimi Olumsuz Etkilenecek ÇED Raporuna göre projenin işletme aşamasında oluşması muhtemel sera gazı miktarı eşdeğer CO2 değeri üzerinden 1.963.092,69 ton/yıl olarak hesaplanmıştır. Proje kapsamında doğalgaz ve diğer malzemelerin kullanımı düşünüldüğünde Sera Gazı oluşumunun dolaylı olarak artış göstereceği ve “sera gazı emisyonlarını düşürmenin hedeflenmesi gerektiği” belirtilmiştir. Söz konusu proje, ilgili mevzuatımızda en yüksek sera gazı salınımına sebebiyet veren kategori olan “Kategori C” de yer alacaktır. Diğer bir deyişle bu proje, yüksek miktarda sera gazı salınımı sebebiyle Kartepe hava kalitesinde ve ikliminde olumsuz etki yaratabilecek kategoridedir. ÇED Raporuna göre, planlanan projenin işletme aşamasında oluşması öngörülen emisyonlar (kirletici kimyasallar) NO2, SO2, PM10, Çöken Toz, HCl, HF, CO ve TOC olarak belirtilmiştir. Gaz ve toz emisyonlarının mevzuatta tanımlanan sınır değerlerin altında kalacağı, buna rağmen Kartepe bölgesinde emisyon konusunda olumsuz bir etki yaratacağı belirtilmiştir. ÇED Raporuna göre, proje kapsamındaki çalışmalar ile nakliye sırasında oluşacak toz emisyonu önlem alınmadığı takdirde bitki türlerinin gövde, yaprak ayası vb. organlarında birikerek hem solunum hem de fotosentez olayını engelleyebilir. Ayrıca, yine toz emisyonu bitkinin çiçek gibi vejetatif organlarının bulunduğu yerlerde birikerek, bitkinin üremesi ve çoğalmasını da engelleyebilir. Dolayısı ile vitalite (canlılık) kaybı olabilir. ÇED Raporundan alınan veriler açıkça göstermektedir ki bu projenin hava kirliliğine ve hem Kartepe hem de Kocaeli iklime çokça olumsuz etkileri olacaktır. IV- Gürültü Kirliliği ÇED Raporuna göre, proje sebebiyle oluşan gürültü mevzuatta tanımlanan sınır değerlerin altında olacak olsa da yine de çevresel açıdan olumsuz bir etkiye neden olabilecektir. Projenin yapılacağı yerin konut alanına yakın olduğu dikkate alındığında o yörede mukim insanların gürültü kirliliğinden olumsuz etkileneceği açıktır. V- Sosyal Etki Değerlendirmesinin ve Halk Bilgilendirmesinin Yeterli Düzeyde Yapıldığını Söylemek Mümkün Değil. Proje için sosyal etki değerlendirmesi kapsamında sadece Uzunbey, Ertuğrul Gazi ve Uzunçiftlik mahalle muhtarları ve hane halkıyla anket yöntemiyle görüşülmüştür. Sadece bu mahallelerimizle görüşülmesi yeterli değildir. Toplamda 11.157 nüfus ve yaklaşık 3.383 hane bulunan bu 3 mahallemizde sadece ve sadece 34 hane ile görüşülerek sosyal etki değerlendirmesi yapılması anlamsızdır. Zaten ÇED Raporunda hedeflenen anket sayısına ulaşılamadığı belirtilmiştir. Projenin etkileyeceği mahalle ve vatandaş sayımız daha fazladır. Projeye yakın bölgede yer alan Ataevler, Emekevler ve Fatih Sultan Mehmet mahalleleri gibi yoğun nüfuslu mahalle muhtarları ve hane halkı ile görüşmeler yapılmamıştır. Kaldı ki anket ve halkın katılım toplantısı yapılmadan önce Kartepe halkı genel olarak ve ilgili mahallelerdeki halk broşür, tanıtıcı film, bilgilendirme ofisi ve benzeri yöntemlerle yeterince bilgilendirilmemiştir. Sadece halkın katılımı toplantısı yapılarak bu kadar kalabalık bir nüfusun bilgilendirilmesi mümkün değildir. Nitekim öncesinde iyi ve doğru şekilde bir bilgilendirilme yapılmaksızın halkın katılımı toplantısı yapılması, halkın gösterdiği tepkiler sebebiyle mümkün olmamıştır. VI- ÇED Raporu Sürecinde Son Durum ve Yapılabilecekler Proje ile ilgili İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu (İDK) toplantısı 17.01.2023 günü yapılacaktır. Toplantının yeri ve katılımcıları hakkında bir ilan yapılmamıştır. İDK tarafından yapılan toplantıda yukarıda kısaca ifade ettiğim eksiklik ve olumsuzluklardan daha fazlasını içeren ÇED Raporunun yeterli ve uygun olup olmadığına karar verilecektir. İDK tarafından uygunluk kararı verilmesi halinde ise ÇED Raporu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına sunulacaktır. Bakanlık halktan gelen görüşler doğrultusunda, rapor içeriğinde gerekli eksikliklerin tamamlanmasını, ek çalışmalar yapılmasını ya da İDK’nın yeniden toplanmasını isteyebilir. Bakanlığın yapacağı değerlendirme öncesinde projeye ilişkin tüm itirazların Kocaeli Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğüne sunulması gerekmektedir. İtirazların sunulması noktasında Kartepe halkına, muhtarlara, Mimarlar ve Mühendisler Odalarına, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne ve Kartepe Belediyesi’ne büyük bir sorumluluk düşmektedir. Tüm bu süreç ve değerlendirmelerden sonra Bakanlık “ÇED Olumlu” ya da “ÇED Olumsuz” karar verecektir. “ÇED Olumlu” kararı verilmesi halinde bu karara karşı dava açma süresi başlayacaktır. Mimarlar ve/veya Mühendisler Odalarının, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin, Kartepe Belediyesi’nin ve menfaati ihlal edilen herkesin dava açması mümkün ve elzemdir. Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Sn. Tahir Büyükakın ve Kartepe Belediye Başkanı Sn. Mustafa Kocaman’ın da bu projeyi istemedikleri basına yansımıştı. Gerekli itirazların yapılmasına rağmen Bakanlık’tan “ÇED Olumlu” kararı çıkması durumunda bu kararın iptali için dava açılması noktasında da hem Kocaeli Büyükşehir Belediyesine hem de Kartepe Belediyesine büyük bir sorumluluk düşmektedir.
08.01.2023 Av. İ. Ensar BATURMAN