Kira piyasasında yaşanan sorunlar bitmek bilmiyor. 1 yıl süreyle kira artışına yüzde 25 sınırı geldiği halde fahiş zam talepleri devam ediyor. Kimi ev sahipleri de evi daha yüksek fiyatla başkasına kiraya vermek için haksız tahliye peşinde. Tüm bunlara bir de ‘Depozito kavgası’ eklendi. Kiralamanın başında, mülk sahibinin evin zarar görme ihtimaline karşı aldığı teminat anlamına gelen depozitonun, gerekli şartlar sağlandığı durumda iadesi şart. Ancak kimi kiracılar evi tahliye ettiği halde bu tutarı almakta zorluk yaşıyor. Bazı ev sahipleri de evin ciddi zarar görmesi nedeniyle depozito ödememe hakkını kullanıyor. Yaşanan bu anlaşmazlıklar nedeniyle, depozito konusunu tüm yönleriyle ele aldık.
Kiralık ev bulmanın zor olduğu bu günlerde yasal oranın üzerinde depozito talepleri var.
Ancak ev sahipleri kiracıdan en çok 3 kira bedeli kadar depozito isteyebilir. Kirası 5 bin lira olan evde depozito 15 bin lirayı geçemez.
Borçlar Kanunu’nda depozito konusunda tarafları koruyan bir düzenleme yapıldı. Buna göre, güvence olarak para veya kıymetli evrak verilmesi kararlaştırılmışsa kiracı, kiraya verenin onayı olmaksızın çekilmemek üzere, parayı ‘vadeli bir tasarruf hesabına yatırmak’, kıymetli evrakı ise bir bankaya depo etmek zorunda. Bu adımla, depozitonun enflasyon sebebiyle değer kaybetmesinin önüne geçilmesi amaçlandı. Ancak bunu uygulayan oldukça az. Emlak piyasasında depozitolar genellikle kira gibi banka hesabına yatırılıyor ya da elden veriliyor.
Kiralamalarda yabancı para cinsi kullanılamazken, depozitoda bu mümkün. Tahliye zamanında da kiracı hangi para biriminden ne kadar ödeme yaptıysa iade alabilir. Önceki gün sosyal medyanın da gündeminde bu konu vardı. Bir ev sahibi, 4 bin lira olan kirayı 9 bin liraya çıkarmak istediğini, anlaşamadığı kiracının evden çıktığını paylaştı. Kiracının 8 yıl önce 850 Euro depozito ödediğini belirten ev sahibi, kur farkı nedeniyle rakamın yükselmesine itiraz etti. Yapılan bu paylaşıma çok sayıda kişi tepki gösterdi. Fahiş zam istendiği halde, depozitonun 8 yıl öncesi kurdan hesaplanmasının adil olmadığı belirtildi. Kanuna göre de ev sahibinin bu talebi mümkün değil.
Kiracı depozitosunu TL olarak verdiğinde ise, sözleşmede aksine hüküm yoksa yasal faizi eklenerek verilir.
Kiracının ödenmemiş aidat borcu varsa, evin içinde demirbaşlarda hor kullanıma bağlı bir hasar varsa bunlar depozitodan düşülür. Ancak ev sahibi eski kiracıdan boya-badana masrafını isteyemez. Yargıtay, bunu hor kullanım olarak görmüyor. Söz gelimi 10 bin TL depozito alacağınız var. Site ya da apartmana da 1000 lira aidat borcunuz olsun. Bir de evde kombinin hasar gördüğünü ve 500 liraya onarıldığını düşünelim. Bu durumda ev sahibi giderleri düşer ve size 8 bin 500 lira öder.
Depozito asla kira bedeli yerine geçmiyor. Kiracı tahliye zamanına kadar kirasını düzenli ödemekle yükümlü.
Gayrimenkul hukuku uzmanları, evi tahliye eden kiracının anahtar teslim sürecine dikkat çekiyor. Anahtarın komşuya, apartman görevlisine bırakılmasının riskli olduğu belirtiliyor. Bunun yerine tarafların alacak-verecek olmadığına dair bir mutabakat imzalaması tavsiye ediliyor. Eğer taraflar arasında sorun varsa, anahtarın ihtarname ile notere bırakılması ve depozitonun da ihtar çekilerek talep edilmesi öneriliyor. Aksi durumda depozito alınamadığı gibi, kira ödeme sorumluluğu da devam ediyor.
Evi zararsız teslim eden kiracının günlük bir gazete ile tarihi göstererek fotoğraf ya da video çekmesi öneriliyor. Böylece sonradan yapılacak haksız suçlamaların önüne geçiliyor. Eğer işyeri kira depozitosu varsa bu noktada ciddi rakamlar söz konusu olduğu için mahkeme kararı ile de tespit yapılıyor.
Evin satılması durumda tüm sorumluluk yeni ev sahibine geçiyor. Kiracı depozitosunu evi yeni alan kişiden talep edebilir.
Eğer kiracı haklı olduğu halde depozitosunu alamıyorsa, icra takibine ya da dava yoluna başvurmalı. İcra yoluna gidilir ve mal sahibinin itirazına rağmen kiracı haklı çıkarsa, bir de yüzde 20 tazminat ödenir.